İşte benden küçük bir DIY fikri. Madame Coco'dan aldığım mini aynanın çerçevesine hayran kalmış ve keşke bu ayna değil de fotoğraf çerçevesi olsun diye içimden geçirmiştim. Fiyatı da o kadar uygun ki 15 TL ve böyle bir duvar çerçevesini bu fiyata bulabilmem mümkün değildi.
Sonra neden bu bir çerçeve olmasın diyerek mahallemizin küçük esnafı çerçeveci amcaya gittim ve aynasını çıkarttırıp cam yaptırdım yerine. Sağolsun ücret bile almadı benden.
Gitmişken gözüme birkaç çerçeve de kestirmedim değil. İlerleyen zamanlarda değerlendirmek üzere kafamın bir köşesine not ettim :)
Ayna böyleydi. Bu haliyle evde hiçbir yere uyduramamıştım bu miniği :)
Çerveye cam taktırdım ve..
Düğün fotoğraflarımızdan birini yapıştırdım.
Kuş kafesinin üstüne de yerleştirdim.
Ben bu halini çok sevdim.
Lolipop tadında bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle.
Yeniler Kendini Hayat blogunun sahibi sevgili arkadaşım Özlem sayesinde haberdar olduğum Header çekilişe ben de katıldım. Bu bir ilk oldu benim için de bakalım şans yanımızda olacak mı ? Değmesin yağlı boya10 kişiye header (anasayfada bulunan geniş resim)hediye ediyor 10 kişiden biri olmak için buraya tıklayın:Mutluluğum Seninle Artsın-Şartsız 10 header Hediye! Sevgiler,
Evet evet terapi etkisi, filmi izlerken etrafınıza örülmüş duvarları yıkarak, neyi seviyorsanız onu yapmak isteyeceksiniz. İşinizde zorunluluk duygusuyla mı çalışıyor, istemediğiniz bir okul mu okuyorsunuz ? Bu filmi izlemek biraz tehlikeli olabilir sizin için ya da her şeyin yeni bir başlangıcı. Korkularınızı ve sistemin size dayattıklarını bir kenara itmeniz, koca bir ömrün peşinden koşulacak hayallerinizin olmadan anlamsızlığının farkına varmanız için bir fırsat.
Hindistanın en iyi kolejinde, üç arkadaşın başlarından geçen serüveni konu alan, 2009 yapımı bir Bollywood filmidir Üç Aptal.
Rancho, Raju ve Farhan
Rancho (Aamir Khan) okula geldiği ilk günden itibaren kıvrak zekasısıyla dikkatleri üzerine çeken, tipik öğrenci modelinin çok dışında bir karakter. Koleje mühendisliği büyük bir tutkuyla istediği için gelmiştir, öğrenmeye açtır. Sistem ezberlemeyi öğretmektedir ve Rancho bunu değiştirmek için elinden geleni yapacaktır.
Farhan (R. Madhavan) henüz doğduğunda babası onun bir mühendis olacağına karar vermiştir. Kimse sormamıştır fikrini Farhan'a .Çok sevdiği doğa fotoğrafçılığı yerine mühendislik fakültesinin yolunu tutmuştur sorgulamadan.
Raju (Sharman Joshi) ise fakir ailesinin tek umududur. Babası felçli , ablası başlık parası bulamadığı için evde kalmış annesi ise dertler içinde bir kadındır. Tüm bunların sorumluluğu Raju'nun hayattaki tüm cesaretini kırmış, tam bir korkağa çevirmiştir onu.
Viru Shastrabudhhi nam-ı diğer Virus
Mühendislik okulunun katı rektörü Virus (Boman Irani) için başarılı öğrenci modeli gördüğünü anlamayan, sorgulamayan ve ezberci bir profildir. Chatur (Omi Vaidya) da tam biçilmiş kaftandır bu modele. En ön sıraların müdavimi Chatur'un öğretmenler günü konuşması filmde çok güldüğüm sahnelerden biri, o kadar çok var ki :)
Chatur 'Silencer' Ramalingam
Solda Raju ortada Rancho sağda Farhan ve karşılarında Virus
3 Idiots işte bu üç gencin muhteşem dostluğunun geçtiği aşamalardan dersler çıkaracağımız bir öykü. Sistem eleştirisinin en komik haline ağlatacak bir öykü aynı zamanda.
Virus'un doktor kızı Pia (Kareena Kapoor) ile Rancho'nun romantik yakınlaşması da filme renk katan içinizi ısıtan unsurlardan biri.
Yaklaşık 3 saat sürmesine rağmen filmi izlerken biran olsun sıkılmadım. Kah gülerek, kah ağlayarak her anında yoğun duygular yaşadım . Repliklerin ve müziğin harmonisi içinde akıp gitti adeta film. Sonunu görmek için sabırsızlanırken bittiğinde ise biraz daha sürseydi dedirten türdendi :) Benim gibi geç kalanlardansanız hala izlemediyseniz biran önce izlemelisiniz.
-Filmden-
-Bu kadar evham yapma dostum. Al elini kalbibe koy ve de ki ''all iz well'' Köyümüzde yaşlı bir bekçi vardı. Gece devriyelerinde bağırırdı ''all iz well'' biz de huzurlu bir şekilde uyurduk. Sonra bir gece bir hırsızlık oldu ve öğrendik ki meğerse adam körmüş!O ''all iz well'' derdi, biz de güvende hissederdik kendimizi.O gün, bu kalbin ne kadar kolayca korkabildiğini öğrendim. Kandırmanız gerekiyor. Sorun ne kadar büyük olursa olsun, ''all iz well'' diyeceksiniz.
-Bu sorunu çözüyor mu?
-Hayır, ama sorunla yüzleşme gücü veriyor.
Her şey yolunda olsun :)
İyi seyirler,
Sevgiler.
Yönetmen: Rajkuman Hirani Oyuncular: Aamir Khan, R. Madhavan, Sharman Joshi, Boman Irani, Kareena Kapoor Süre:170 dk Yapım: 2009 Hindistan Imdb: 8,3
Yemek yapmak ve sevdiklerimle güzel sofralar paylaşmak büyük bir keyiftir benim için. Hele ki çok fazla yapılmayan şeyleri denemek oldukça zevkli bir uğraştır bana göre.
Çin usulü tavuk, bol renkli ve besin değeri yüksek bu yemekle çalıştığım catering firmasında tanıştım. En güzel şeklini ise eşimin doğum günü süprizi için götürdüğü Moğol usulü yemekler yapan Go Mongo adlı mekanda yedim. İşte benim nacizhane yorumumla ise böyle bir tarif çıktı ortaya. MALZEMELER
400 gr tavuk kalça veya göğüs eti
1 adet havuç
1 adet kabak
1 adet kırmızı dolmalık biber
1 adet yeşil dolmalık biber
3-4 adet taze soğan
3-4 adet taze fasülye
200 gr mantar
birkaç dal brokoli
2 diş sarımsak
İsterseniz siz evinizde olan malzemelerle de yapabilirsiniz. Ben bazen karnıbahar da ekliyorum ya da kırmızı biber veya kabak yoksa evde markete gitmeye üşendiysem eğer mevcut sebzelerimi değerlendiriyorum sadece. Her halükarda lezzetli bir yemek çıkıyor ortaya.
SOS
2 Yemek kaşığı nişasta
2 yemek kaşığı sıvı yağ
2 yemek kaşığı soya sosu
1 çay kaşığı köri
Tuz, kararbiber
Tavuklarımızı jülyen doğradıktan sonra sosumuzun tüm malzemelerini ilave edip harmanlıyoruz ve buzdolabında 1 gün dinlenmeye bırakıyoruz.Eğer vaktiniz yoksa bekletmeden de yapabilirsiniz.
Wok tavamıza sırasıyla tavukları, ezilmiş sarımsakları, havuçları, taze fasülyeyi, brokoliyi, biberleri ,kabakları, taze soğanları ve son olarak da mantarlarımızı ekliyoruz. Mantarlar saldıkları suyu çektinden sonra yemeğimizin altını kapatıyoruz. Sebzelerimizin fazla ölmemesi biraz diri kalması gerekiyor.
Bizim dünkü menümüz böyleydi işte. Lezzetli ve farklı bir sunum için Çin Usulü Tavuk pratik bir yemek.
Muffinin aslında kelime anlamı küçük, keke benzeyen tatlı ekmektir. Sizlere ilk deneyime rağmen güzel sonuçlar aldığım bu şirin muffinlerin tarifini vermek istiyorum. Misafirlerime sunduğumda aldığım tepkiler, kek harcının 10 dakikadan daha kısa bir sürede hazırlanabilmesi ve yaparken miksere ihtiyaç olunmaması kendilerine olan sevgimi daha da arttırdı diyebilirim :)
HAVUÇLU TARÇINLI MUFFIN
1 yumurta
1 su bardağından az toz şeker
1/2 su bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı yoğurt
2-3 havuç rendesi (boyutuna göre miktar değişebilir, orta boy 2 havuç yeterlidir)
2 su bardağı un
1 tatlı kaşığı karbonat
1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay bardağı ceviz veya fındık
İlk olarak yumurta ve şekeri karıştırıyoruz. Ardından sıvı yağ, yoğurt ve havucu bu karışıma ekliyoruz.
Ayrı bir kapta tüm kuru malzemeyi eleyip sıvı malzemenin üzerine döküyoruz. İşin püf noktası işte burada başlıyor. Muffinlerimizin klasik bir keke dönüşmemesi, yoğun ve biraz da şekilsiz olması için çok fazla karıştırmıyoruz. Aksi takdirde homojen bir karışım elde edecek ve klasik kek harcı hazırlamış olacağız. Hatta karışımda yer yer unlu malzemelerin kalması tercih ediliyormuş :)
Kek değil de muffin yapmak istiyorsak malzemeler çok karışmayacak yani anlayacağınız :) Oluşan katı karışımı iki kaşık yardımıyla kalıplarımıza döküyoruz.
Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında 25-30 dakikada pişmiş olacaktır. Fırınların yapısından kaynaklı süre farklılıkları olabileceği için son olarak da kürdan testi uygulayıp piştiğinden emin olmamız gerekiyor.Kürdan pürüzsüz bir şekilde çıkıyorsa muffinlerimiz tam olarak pişmiştir.
KAKAOLU VE PARÇA ÇİKOLATALI MUFFİN
Yukarıdaki tarifi sadece havuç ve tarçının yerine aşağıdaki malzemeleri koyarak uyguluyoruz.
2 yemek kaşığı kakao
1 çay bardağı çikolata parçaları ( Damla çikolata da olabilir ama ben düzensiz yapısını daha doğal bulduğum Dr. Oetker çikolata parçalarını kullandım.)
Muffinlerimizi taze ve kuru meyvelerle, ceviz ve fındık gibi yemişlerle zenginleştirebiliriz.
Bir davete giderken de bu minikleri hediye olarak götürmeniz güzel bir jest olabilir.
Bir Woody Ellen filmi olan Midnight in Paris oyuncularıyla mekanlarıyla ve müzikleriyle aklınızın köşesinde yer edecek ve izlemeniz gereken filmler arasında olmayı haketmiş bir başyapıt. İzlerken zamanda yolculuk edeceğiniz, kendinizi sanatla edebiyatla dans ederken bulacağınız bir film. Başrolleri Owen Wilsonla iki muhteşem kadın, iki muhteşem oyuncu Rachel McAdam ve Marion Cotilllard paylaşıyor. Filmin imdb notu ise 7,7.
Nişanlı çiftimiz Gil (Owen Wilson) ve Inez (Rachel McAdams) Amerika'dan Paris' e Inez'in babasının işi için gelmiştir. Gil, Paris'in 1920 li yıllarına aşık, roman yazma hayali taşıyan, Amerikalı bir Hollywood kalemidir kendi tabiriyle. Paris'e hayran olmuş ve evlendikten sonra burada bir çatı katında kalma hayalleri kurmaktadır. Onun için Paris sokaklarında yağmur altında yürümekten daha güzel ne olabilir ki! Amerikadaki tüm hayatını bir kenara atmaya hazırdır. Inez ise tam aksine nişanlısının romantik hayaler peşinden koşan bir macerapest olduğunu düşünmektedir.
Pariste bir akşam yemeğinde Inez arkadaşı Paul ve Carol'a rastlar. Paul ukala, yüzeysel bir entellektüeldir. Birlikte Rodin Müzesinde gezdikleri sırada Inez Gil'in kitabındaki karakterlerden bahsetmek ister. Hikaye nostalji dükkanında geçmektedir, Gil geçmişe olan tutkusunu romanında da yaşatmıştır.
Pariste Versaiiles gezisi sahnesi
-Mesele şu ki nostalji inkar demektir.Şimdiki acı veren zamanın inkarı. Paul Gil'in altınçağ safsatasına inandığını düşünmektedir.
Gil&Inez ve Paul& Carol
Beraber şarap tadımı sonrasında arkadaşları tarafından dansa davet edilen Inez nişanlısı gelmese de eğlenceye yalnız gitmeyi tercih eder. Tam da bu sırada Carol o çok sevdiği Paris sokaklarında yalnız yürümektedir ve çanlar gece yarısını çalmaktadır. Eski model bir araba durmuş ve kilisenin önünde oturan Gil'i çağırmaktadır. Şaraptan oldukça sarhoş olan Gil kendini altın çağ olarak gördüğü 1920 lerde Hemingway'le sohbet ederken bulur. Gerçekle rüya ayrımına varamaz ve bundan sonra kendini aynı yerde her gece geçmişe yolculuk ederken bulur.
Macera ise burada başlar. Ernest Hemingway, Pablo Picasso, Scot Fitzgerald, Salvador Dali bu rüya yolculukta eşlik ederler kahramanımıza. Altın Çağını yaşamaktadır Gil. Bu sırada başka bir zamandan bir kadına, Picasso'nun sevgilisi Adriana'nın büyüsüne kapılmaktadır. Adriana da tıpkı Gil gibi nostalji hayranı, Belle Epoque döneminde yaşamak isteyen bir romantiktir. Gil anlamıştır artık herkesin altın çağı farklıdır. Devamında süre gelen olaylar, Paris'in hayranlık uyandıran sokakları sizi adeta alır götürür oturduğunuz yerden.
Scott Fitzgerald, Gil ve Zelda Fitzgerald
Ernest Hemingway
Hemingway derki ' Bence gerçek aşk ölümle bir ateşkes yaratır. Tüm korkaklık sevgisizlikten, sevgisizlikte ondan. Peki Gil nişanlısına gerçekten aşık mıydı? sorusuna cevap arar.' Gil her gece yürüyüşe çıktıkça daha da uzaklaşır Inezden.
-Bazen düşünüyorum da iyi bir kitap, bir resim, bir heykel, bir senfoni yaratan bir sanatçı nasıl olurda harika bir şehirle rekabet edebilir? Edemez. Etrafına bir bak! Her sokak her cadde hepsinin özel bir sanatsal biçimi var. Ve bilirsin ki bu soğuk bu vahşi ve anlamsız evrende Paris diye bir yer var.Şu ışıklara bak Jüpiter veya Neptünde bir halt olduğu yok. Ama uzaydan bile buradaki ışıkları, kafeleri, insanların içki içip şarkı söylediklerini görebilirsin.
İşte filmde Paris' e gidiyor, eşsiz sokaklarına, büyüleyici atmosferine aşık oluyorsunuz. Üstüne bir de mükemmel oyunculuklar, dönem sanatçıları, edebiyat ve romantizm.
Gil ve Adriana
Marion Cotillard' a (Adriana) oynadığığı her sahnede hayran olmamak mümkün değil.
Salvador Dali
Salvador Dali (Adrien Brondy) filmde süpriz bir şekilde karşısınıza çıkacak ve sizi güldürecek. Sürrealist arkadaşlarıyla Gil'in 2000li yıllardan geldiğini itiraf etmesi ve onların bunu tamamen normal karşılaması en komik sahnelerden biri.
Arkadaki Notre Dam Katedrali
Carla Biruni de filmde rehber olarak karşımıza çıkıyor.
Midnight in Paris - Pariste Gece Yarısı Fragman
Cole Porter Let's Do it
Keyifli seyirler.
Not: Yağmurlu bir sonbahar akşamı izlenmesi tavsiye olunur :)
Mucizevi balkabağı turuncu rengini aldığı beta-karoten pigmenti marifetiyle güçlü antioksidan özelliği olup, vücudumuzda tümör, kanser oluşumunu destekleyen serbest radikallerin avcısıdır. İçerdiği nice lifler sayesinde bağırsak hareketlerini düzenler, sindirimin sistemini tekrar kurar adeta :) Bu kadar faydalı bir besin olan balkabağının mutfaklarda kullanımını arttırmak için farklı tarifler denemekte yarar var. Yaygın olarak tatlısını yesek de , keki, pastası, marmelatı yapılarak farklı lezzetler ve sunumlar elde etmek mümkün. Şimdilerde pazar tezgahlarında görmeye başladık kendilerini ama kışın çok daha bol bulunuyor.
Hem göze hem de mideye hitap eden tarifimize ilk önce klasik kabak tatlısıyla başlayalım :)
BALKABAĞI TATLISI
1 kg temizlenmiş, soyulmuş ve doğranmış balkabağı
1,5 su bardağı toz şeker (miktar tatlılık tercihinize göre değiştirilebilir)
YAPILIŞI
Kabaklar birkaç saat veya 1 gece evvel kıtır kıtır dilimlenir, yayvan bir tencereye tüm zemini kaplayacak şekilde dizildikten sonra şeker kabakların üzerine eklenir.Şekerin tencere dibine gelmemesine dikkat ediyoruz, aksi takdirde karamelizasyon olabilir.
Bekleyen kabaklar şekerden dolayı suyunu saldıktan sonra ek su ilave etmeden tenceremizi ocağa alıp kısık ateşte pişiriyoruz. İyice yumuşadıktan sonra da ister dayanamayıp yiyor :) istersek de tarifimizin devamını uygulamaya koyuluyoruz ♥
BALKABAĞI PASTASI
Balkabağı tatlısı
2 paket bisküvi : Ben Eti Burçak kullandım başka bisküviler de olabilir.
1- 2 kaşık oda sıcaklığında tereyağ
Ceviz
DOLGU KREMASI İÇİN
1 litre süt
1 su bardağı un
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı tereyağ
YAPILIŞI
Kabak tatlısını ezerek püre haline getiriyoruz. Ardından bisküvileri de oda sıcaklığındaki tereyağla birlikte rondodan geçiriyoruz.
Krema için un, toz şekeri ve sütü orta ateşte karıştırarak pişiriyoruz. Koyulaşmaya başlayıp ardından kaynadığında son olarak vanilyayı ilave ediyor ve kremamızı (klasik muhallebi) hazırlamış oluyoruz.
Son olarak kalıbınıza göre tercih sırasında göre bu malzemeleri diziyoruz, pastamızı dolaba kaldırıyor ve kalıpta şeklini alacak şekilde dinlendiriyoruz.
Ben malzemelerimi silikon kalıba yerleştirirken en alta bisküviyi koydum fakat aslında kalıbımı ters çevirdiğimde en üst bölgede ceviz, sonra kabak, ortada muhallebi onun altında ise bisküvi olması gerekiyordu :) En üstte bisküvi olunca oluşan şekil güzel olsa da dilimleme esnasında pastada çatlak oluşabliyor. Kolaylık olması açısından şekil vermek için olarak pasta çemberi veya kelepçeli kalıp kullanmanız tavsiye olunur.
Afiyet olsun :)
Biraz da çocukluğumuzdan nostalji :) Charlie Brown it's The Great Pumpkin tam bölümü izlemek izlemek için buraya .
Kuşlara ve kafeslerine oldum olası bir sempatim, zaafım var.Çok severim fakat evcil hayvanım Haydar ve sonrasında Cemil'i de kaybettikten sonra evimize kuş almamaya karar verdik. İnsan kendi canı gibi seviyor ve acısına dayamıyor. Rahmetli Haydar'ın ardından ne gözyaşı dökmüştüm :(
Gel gelelim konumuza evimin dekorasyonunda da kullanmak istediğim öğelerden biriydi kafesler. İçerisinde bir çiçekle veya mumla duvarımda kullanmak istiyordum derken Trendyol dan Chiccy Deco Life kampanyasından üç boyutlu kuş kafesi panolardan aldım. Tam da istediğim gibi çıktı. Eskitme ferforje yapısı ve rengiyle salonumuzda bir bütünlük oluştudu.
Mayorka tarihiyle, mimarisiyle,deniziyle, muhteşem koylarıyla eğlenceden kopmadan tatil yapabileceğiniz romantik bir ada. Gitmenizi şiddetle tavsiye etmekle beraber evlenecekler çiftlere balayı için harika bir seçim olacağının da garantisini verebilirim.
İspanyanın en büyük adası olan (Major kelimesinden türemiş) Mayorka, Balear Adalarının en büyüğü olmakla birlikte İbiza, Formentera ve Minorca (En küçüğü) adalarıyla aynı takımda yer almaktadır.
Koltuk takımımı aldığımda kendi yastıkları hiç içime sinmemiş ve dekoratif yastık arayışına girmiştim. Onlarca marka ve çeşit arasından internet gezilerimden birinde Apolena hemen kalbimi fethetmişti. Yakından görmesem de vurulmuştum bir kere ve benim olmalıydılar.
Birbirinden renkli ve farklı tasarımları mevcut. Her zevke hitap eden ürün yelpazeleri sayesinde karar vermekte oldukça zorlanacaksınız. Floral desenler, manzara resimleri ve hayvan figürleri tasarımlarına yansıyan konseptlerden sadece birkaçı Üstelik o kadar yumuşak ve rahatlar ki dekoratif olmalarının yanında konforunuza da katkıda bulunacaklar.